Benim bir MaviGöz'üm var kimselere değişmeyeceğim...
O zamanlar mezun olmuşum 2007-2008 öğretim yılı :) Gittim dersaneye kaydoldum..Neyse işte seviye belirleme sınavı mıdır nedir ona girdim...İyi bi puan almışım herhalde ki beni zaten 2 tane olan sözel sınıflarından (ve yine burada da siklenmeyen sözelciler) ortalaması yüksek olan sınıfa verdiler. Gidip geliyoruz falan işte yavaş yavaş çevre ediniyorsun.Zaten ne dinliyorsan o çevre edinme olayı gerçekleşene kadar dinliyorsun derste... o zamanda vardiyalı bi sistem vardı bizim dersanede...işte sabahcı öğlenci muhabbeti ya. İki gün sabahcısın iki gün öğlenci falan.Biz gidip geliyoruz ama alt sınıfta iki tane kız var Allah'm nasıl salak tipler nasıl böyle bi atarlı havalı tipler anlatamam.Acayip tav oluyoruz biz bunlara arkadaşlarla... o Büyücü kılıklıyla bu MaviGöz belli ki dersanede falan tanışmamışlar.Sonra öğrendik ki liseden arkadaşlarmış.Neyse öyle böyle derken ben sınıf düştüm.Bunlarla aynı sınıftayım artık "lanet olsuuun" diye diye gidiyorum dersaneye. Öyle de varoş tipler var ki bi tek onlarla arkadaş olabilirim yani bunlar birgün yanıma geldi konuşuyoruz sohbet,muhabbet iyice sardırdık.Bi gün baktım ki MaviGöz'le daha çok anlaşıyoruz.Sonrasında tabi o da anladı ve biz o Büyücü kılıklıya tekmeyi bastık o ayrı :)
Allah'm böyle bişrşey yok her sabah 07:40'da metronun altındaki Zerdali Pastanesinin önünde buluşup ordan poğaça alıp dersaneye beraber yürüyoruz falan öyle sıkı fıkıyız.Nasıl mutluyum anlatamam.Koyayım dünyaya modunda yaşıyoruz... O zamanlar AnkaraGücü sıtaylayız benim sevgilim öyle diye.Ulan hayatımdaki en orospu tiplerdi sevgili için takım değiştirenler ben alasını yaptım tüüü bana..!
O kadar çok şey yaşadık ki MaviGöz'le ne anlatsam buraya sığar ne de o kadar kelime haznem var...
Ne bileyim "gerçek dost" derler ya heh..! işte ta kendisi...
Kötü birşey yaptıysam yüzüme küfür etti..! "Sikicem şimdi heaa.!" diye başladı cümleye bazen...
Bazıları "o kız seni satar" dedi arkamdan MaviGöz'm hep beni savundu gerekirse kaybetti ama hep benden yana oldu...
Derken o Manisa'ya okumaya gitti.Yıkıldım.Kahroldum.Ağladım.Zırladım ama gitti...
Hiç o kadar ayrı kalmamıştık lan biz yaz tatilinde bile haftada bir mutlaka buluşan tiplerdik yani..Evlat acısı gibi oturdu içime şerefsizim gidişi. Böyle hayat bi boş geliyo ki bana anlatamam.Saçma saçma terkedilmiş sevgili modunda kulağımda kulaklık geçtiğimiz yollardan geçince ağlıyodum o derece. Hani heyecanlanırsın da ellerin fazla gelir nereye koyacağını bilemezsin ya aynı o durum işte ne yapacağımı bilemiyorum o sıralar.O kadar çok birbirimize girdik ki sayısını bilmem.Hayatımıza giren erkekler yüzünden de az kavga etmedik.Sonuç ne ? diye sorarsanız "bize her sevdadan geriye kalan sadece GalataSaray" derim...Şaka lan. Herkes gider Sis'ler kalır...Ana felsefe bu..! Hakkaten yaa bak aklıma geldi Recep İvedik ilk çıktığında 2,5saat sinema sırasında bekledik yaa var mı abi böyle birşey ? Bekledik yani artık ayakta durmaktan belim sikildi ama bekledik.Zaten ben o ara fizik tedavi görüyorum beni makinelere bağlayıp çeki çekiveriyolar canımdan can gidiyo..
Ama en önemlisi nedir diye sorsanız...hemen anlatıyorum...Beynimdeki kitleden dolayı ben sürekli tansiyon düşükşülüğü ile yaşıyorum yani yaşamıyorum bayılıp gidiyorum o zamanlar...Birgün yine içimizdeki holiganlar ortaya çıkmışken kalktık sınıfımızdaki en arka sıradan iki yandaki boşluklardan ilerliyoruz öyle konuşarak.Kantine çıkcaz.Bende o gün galiba yine benim adama sinirlenmiştim ya da başka birşeye birden yer oynamaya başladı ayaklarımın altında çaktırmamaya çalışıyorum falan ama birden ışıklar gitti...Hop ben oraya düş bayıl...Benim MaviGöz'ün anlattıgına göre "camdan dışarı bakıyodum sana elimi uzattım birden sesin kesildi bi baktım elim havada sen yerdesin" tabi hemen müdahale falan işi kurtardık orda :) O günden beri anladım ki düştüğümde (somut ya da soyut faretmez) elini bana uzatan bir KARDEŞ'm var artık... O kadar çok anımız,ağlaşmalarımız,gülüşmelerimiz var ki...Çok fazla kırgın olduğumda dahi ağladığını öğrendiğimde arayıp "noldu?" diye sorduğum ; "seni çok seviyorum sıkma canını ağlama sakın" diye kapattığım şahıstır kendisi....Her gidenin arkasından bana "ağlama" deyip kendide ağladı...İşte bizi bağlayan da bu oldu sadece "ağlama" deseydi gerçek dost olmazdı benim nazarımda... Şimdi geçmişe dair özlediğin ne var deseler bana istediğim zaman kalkıp geldiği,yanımda olduğu günlerimiz.Allah'a yalvarıyorum bir an önce geri dönmesi için...Her istediğimde koşup sarılabilmek için...
Bu zamana kadar salak alışverişlerime,zırlamalarıma,kendim kadar aptal sevgililerime,sorumlu anneme,sorunlu babama,AnkaraGücü'ne,triplerime,küslüklerime ve daha aklıma gelmeyen bir çok şeye katlandığın ve beni olduğum gibi sevdiğin için çok teşekkür ediyorum MaviGöz'm..Hala yanımda olduğun için de tabi..Senelerin kardeşliğimizi güçlendirdiğini çok iyi biliyoruz. Varlığını hissetmek bile bana güç veriyor...Hiç gitme ne olur ben sensiz yarım kalırım..!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder